Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

DOĞUŞTAN BOZUK EZBER

Biri vardı. Herşeyi sonsuzca idealize eder ama bunun için hiçbirşey yapmazdı. En sonunda kötü düştü, bakireliğini ve ikiyüzlü ahlakını sıcak yuvasında biat ederek birine sattı, çünkü çok korkaktı.

Biri vardı. İlk başlarda sessiz,yalnız ve acı dolu gibiydi. Şimdiyse çoğu zaman geçmiş hiç yaşanmamış gibi yapıyor, işleri yolunda gidince küstahlaşıyor gitmeyince sinsice geçmişe sığınıyordu.

Biri vardı. Narsist, kibirli ve entelektüel bir zorbaydı. Sonunda küçük bir kızın boynuna doladığı yularla ve türlü oyunlarla hayatı alt üst oldu.

Biri vardı. Haddinden fazla yalan söylerdi. Otuzüç yaşında tüm yalanları patır patır döküldü, bu yalanlar dökülmeden önce çoktan mahvolmuştu.

Biri vardı. Rol istemedi. Bir ara kendini ölüme yakın hissetti. İçe açık dışa kapalı, dışa kapalı içe açık zamanları oldu. Mola sancıları, durak noktaları, oidipal kitlenmeler, suçluluklar ne denirse densin o bir rol istemezken; yaşam zamanla gerekli rolü biçti.Güzel yanıp çabuk sönmüştü, çünkü hiç denememişti. Şimdi, içindeki köprülerin üstünden kalabalık pişmanlık ordularını karşıdan karşıya geçirmekle meşgul.(ses tonu sezinlemelerim)

Her yeni gün olduğunda birilerini bir yerlerde başka birileriyle başbaşa bırakıyorum. Herkesi birbirine teslim ediyorum. Yüzümdeki duygusal keskinlik yüzünden ve biraz da kimse bilmesin diye en zayıf yönlerimi, sürekli “güven” duyuluyorum. Kimseye doğru düzgün birşey anlatmadığımdan herkesin biriktirdiklerini ben üstleniyorum.

Bekleme nedenim, geçen zamanla nelerle nelerin bağlarını kuvvetlendireceğini görmek isteyişimdi.

Herşeyi, duygusal ya da mantıksal bir çerçeveye oturtmak gibi eski çocukluk alışkanlıklarımı da bırakmıştım artık.

İçinde aramak, dışında aramak, bedenlerde aramak,doğada aramak,sözcüklerde aramak,sesi kesildiğinde sustuğunda ölüyor insan .

Bir güç istiyoruz hepimiz.

Biz yola çıktığımızda dört kişiydik ve hepimiz ayrı ayrı yerlerde yenildik. Birimiz erken öldü,ikimiz ciddi yaralı ve hala nefes alıyor, diğeriyse zaten ve “gerçekten” hiç yokmuş.

Bazı şeyler sadece rastlantısaldı!

sadece rastlantısal...

Yaşanmışlıklar

Yaşanmışlıklar

Mutlu anların toplamı



Sana göre mi

Kimseye göre mi

Böyle mi

Uzun uzun

Başka başka

Bana masal anlatma

Sen başkasın

kabuğun başka…



Bakımsız bir çatıdan

Akşam üstü

Kirle pasla

bir çiçek kurusu

Ağzımdaki bu tat

Güneş batarken

Beni de al dedim

Beni de aldı…



Nem