Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

bana inanma



hıçkıran gitarın kararsız ezgiselliği ve diğer yaşama enstrümanlarının pişman ürperişleri… haykırıyor halâ hayal kırıklığının kayıp marşları ve üzülüyor ölü şarkılar. keçiyolundaki diyalektik oysa, tarihin bir sonraki aşaması ve sebepliğinden dolayı ona bağlı. mutlulukla hışırdayan, yeryüzünün düşman gazetesi… ve sen, içinde mevcut olmadan duran bazılarını yok etmelisin; def etmelisin hepsini. seni mevcudiyetsizliğe götürecek laneti üzerinden silkinmenin erdemiyle tanışman için ışık diye vaat ettiklerinin kaynağına doğrudan bakma. yeraltının aydınlığına uyandığında, onların gölgelerinde doğacaktır yaşam ve bilgi alanın. onların ışığı değil lağım borularının aydınlatılmışlığıyla, sana uğrattıkları şok yüzünden unutacaksın dehanın kavrayışlarını. oysa şapşallık için gözlerini sonuna dek açmaya zorlar yalanları. 



Hiç yorum yok: