Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

Permanent Vacation



“Benim adım Aloysious Christopher Parker ve bir gün oğlum olursa adı Charles Christopher Parker olacak,tıpkı Charles Parker gibi ama dostlarım kısaca bana Allie der ve bu da benim hikayem veya hikayemin bir bölümü.Size çok şey açıklayacağını sanmıyorum ama hikaye dediğiniz nedir ki zaten ?.Olsa olsa şu noktalarını birleştirince tanıdık bir şeyin resmini ortaya çıkardığınız türden bir çizim olabilir.Olan biten sadece budur işte!.Benim için işler böyle yürür.Bir yerden, bir insandan kalkar bir başka yere ya da başka bir insana giderim ve işin doğrusu,aslında fazla bir şey de değişmez.Çok farklı türde insan tanıdım.Onlarla takıldım,birlikte yaşadım,kendi küçük rollerini oynamalarını izledim ve benim için tanıdığım tüm bu insanlar sanki bir dizi oda gibiydiler,tıpkı vaktimi geçirdiğim o yerler gibiydiler.Yeni bir odaya ilk kez girdiğinde merak içindesindir,bir lamba,bir tv seti,artık ne varsa ilgini çeker ama bir süre sonra o yenilik duygusu kaybolur hem de tamamen.Ve işte o zaman ortaya,sıkıntı ve endişe çıkar,ürkütücü bir dehşet duygusu.Neden söz ettiğimi anlamıyorsunuz sanırım.Her neyse,galiba burada anlatmak istediğim husus,bir süre sonra bir şeyin sanki bir sesin sizi uyarması ve size “ayrılma vakti” geldi demesidir.Başka yerlere gitme vaktidir artık.İnsanlar temelde hep aynıdırlar.Belki farklı bir buzdolabı,tuvalet vs. kullanırlar ya da başka bir ıvır zıvır.Ama o şey size seslenir ve yeniden amaçsızca sürüklenmeye başlarsınız.Siz gitmek istemeseniz bile,bazı şeyler size yol gösterir.Ve işte,şimdi burada konuşulan dili bile anlamadığım bir yerdeyim.Ama bilirsiniz yabancı her yerde yabancıdır.Ve hikaye ya da hikayenin bu bölümü oradan buraya nasıl geldiğimle ilgili ya da belki, buradan buraya nasıl geldiğimle ilgili demem gerekirdi .



Herkes yalnızdır,zaten bende bu yüzden sürüklenip duruyorum.İnsanlar bunu delice buluyor ama sürüklenirken yalnız olmadığını düşünmek aslında yalnız olsan bile daima yalnız olduğunu bilmekten daha iyidir.Bazı insanlar vardır,hırsları ve çalışma motivasyonlarıyla kendilerini oyalayabilirler ama bu bana göre değil.İnsanlar benim gibilerin deli olduğunu düşünürler.Herkes buna inanmıştır,yaşam biçimim yüzünden yani.Bilemiyorum belki de bunun tehlikeli olduğu bile söylenebilir,ama bu benim için tek çıkar yol.Annem de bu insanlar gibiydi.Bana,böyle davranmamın kötü olduğunu söylerdi ama babam ölüp gittiğinde deliren o oldu.Fakat artık umurumda değil.Kafamı yormak bile istemiyorum.O duygu gelince biliyorum ki yine bana yol göründü.

Artık açıklanabilecek hiçbir şey kalmadı.Zaten başlangıçta izah etmeye çalıştığımda buydu.Ben öyle biri değilim.Bir işim,bir evim olsun,vergi ödeyeyim istemiyorum ama bir arabam olsaydı şikayet etmezdim.Yine de bilemiyorum.Şimdi uzaklaşıyorum ya,oradayken bulunmak istediğimden daha çok arıyorum orayı.Diyebiliriz ki ben bir turistim,sürekli tatilde olan bir turist.”



Allie,toptan patırtı !



Hiç yorum yok: