Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

MANEVİYATIN SON HALİ: TUZLA BUZ

Kedilerden küfür yiyen sadık köpekler
Isırsa sahiplerini bir paradigma başlar
Şehirin kamçısı tek kölenin sırtında şaklar
Ve sis iner geceden önce sana
Koca bir kahkaha
İçinden çıkamadığımız dehlizlerde yankılanır
Taze kan lazım denize diye dönüp duran binlerce martı
Dokuz canlı kuyrukluların intiharını bekler
Sevdiğin şarkılar gelir aklıma
Ve asla hatırlayamadığımız sözleri
Bir sokak çocuğu gibi bağrıma basarım ölümü
Yalın ayak eskittiğimiz cam çerçeveleri
İşte yine acı acı Blues
Yine yüklemsiz, yine eksiltili

Kaderin boğazını kesse tanrı kılıcı
Yine değiştiremeyiz künyemizdeki savaşı
Ben gitsem de seni göreceğim halbuki
Ve bilerek ve isteyerek dinleştireceğim aşkı
Mutluluk sanatına küfreden kaypak vandalları
Sana mum aldığım dükkanda kundaklayacağım
Defalarca nefretimi kabartacak
Gördüğüm melek ikonları
Defalarca midemi bulandıracak
Ayaklarımı göğe yüzümü yere çarptığın o gece
Oysa çift kişilik yalnızlık
Tek kişilik yalnızlıktan daha ıssız değil mi?
Kaçak kat çıktığımız kumdan kalemizde
Bir dalganın bizi alacağını bile bile
Tutunamadık deniz yıldızlarının isabetsiz kulaçlarına
Sarılamadık her daim açık kucaklarına
Yapamadık
Belki biz de o tren kazasında yanmıştık




Nur İpek ÖNDER




Fotoğraf:İlker ŞİMŞEKCAN

Hiç yorum yok: