Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

Başkasının Toprağında Artist

tabandan yukarıya doğru
müthiş bir yükseliş
bunu kimse bilemeyecek
kimse bilmeyecek
bu yükselişin ta kendisi bile
kanatlarım kırık,
bir zamanlar balmumuyla denenmişi varken hazırda
kanatlarım kırık,
dumanaltı olmuşum
içtiğim sigaralar ciğerimi sikiyor
ve elim cebime girmekten çekinmiyor
eskimeye yüz tutmuş kadife ceketli adamım ben
kapkaçta soyulacak ilk adamım
yukarıya çıkıyorum
hayır hayır
kanatlarım kırık,
kanatlarım kırık değil,
kanatlarım kırık
ve yukarıya çıkıyorum
hayır hayır
aşağıya çıkıyorum
yukarıya inmekteyim son hızla
vitesi beşe almanın derdindeyken
debriyaj çek lan ayağını demekte
içmeye başlamışsın yine erkenden
bu evden hiç ses gelmemekte
buzdolabında hiçbir şey yok
etini yiyen knut hamsun'u düşünüyorum
ilk kez askerde kütüphanede okuduğum anı
silahı kafama dayamamak için
deli numarası yaptığım ve
benden daha deli adamlarca rahat bırakılışım
her gün bir kitap devirişim
atatürkçülük
evrimin kökeni
açlık,
bitmeyen kavga
martin eden
saçma sapan ve
saçma sapan olamayacak kadar iyi şeyler
ve arşa yükselişim
herkesten habersiz, çaktırmadan
yerin altından çıktım ben
siz odalarınızda uyurken
yerin altından çıkmış numarası yaptım
yazarcılık oynadım
yazarmış gibi yaptım

hayır hayır
yukarıya iniyorum şimdi
nasıl olabilir bu demeyin
bir merdiven tasarlıyorum
hem yukarıya çıkılabilen
hem de inilebilen
bir pervane tasarlıyorum
kafamıza takıp
2023'de havada düzüşebileceğimiz,
bir hayal tasarlıyorum
hemen kurmak için,
kurmalı bir bebeğim ben
arkamdan ittirdiğin,
geri geri ilerleyen
çin malı bozuk bir bebeğim ben
öfke seline kapılıp parçaladığın bir bebeğim ben
kafayı kırmış bir bebeğim ben
yalnız geçen her geceye içen bir adamım ben
atılan çığlıkları sağdan soldan araklayanım
hissedebiliyorsun
hissedebiliyorum
bu zafer devam edecek
yenilene dek
yenildikten sonra geriye
hiçbir şey ama
hiçbir şey hatta
hiçbir şey veya
hiçbir şey asla
hiçbir şey kalmayacak

daha kaç kere
daha kaç kere
bu odada oturacaksın
daha kaç kez kederli sırıtışın
yanağındaki aptal gamze, seni uykundan uyandıramayacak
daha kaç kez sakalını kaşıyacaksın
daha kaç kez yamuk parmağındaki gel gitleri hissedeceksin
daha kaç kez ayakların karıncalanacak
daha kaç kez ciğerlerin öfkeyle sana saldıracak
daha kaç pall mall dostum
daha kaç bardak içeceksin
daha kez kere yaşadığın güne tüküreceksin
daha kaç kez mezarlarınıza tüküreceğim
daha kaç kez ölmekten daha iyi şeyleri düşüneceğim
daha kaç kez hiçbir şeyin zirvesinde kalacağım
daha kaç kez bir şeyin kralı olacağım
siki tutacağım daha kaç kere,
boku yiyeceğim kaç kere
yüzeysellikten geberene dek sıradanlaşacağım

ve şimdi sırtlanların,
aslanların,
yelelerinde nice zafer izi taşıyan kaplanların
senden daha fazla kazanmasına rağmen
daha fazla kafadan kontak patronların
2. sınıf memurların
mimarların
güzellik kraliçelerinin
gece bülteni sunucularının
kuaförlerin
ithalat ihracatla uğraşanların
tekstilcilerin
rahat kedilerin
hayatını yaşamaktasın,
burası onların yaşamı
ve sen sadece odanda olanı biteni anlamaya çalışmaktasın


tozasor

Hiç yorum yok: