Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

Hayal kırıklığına uğramış yumurtalıklar ve vajinalar...




Hayal kırıklığına uğramış yumurtalıklar ve vajinalar. Afaki farazi… ad ve soyadlarınızdan belli kırık sevişmelerinizin. En benim diyenler dahi… öğretilmiş kimliklerle öğretilmiş rollerle öğretilmiş aşklara… kapatamadınız kendinizi bir kutunun içine, söyleyemediniz, küfür edemediniz, fazla kibar kaldınız, koca adamlar kadınlar kocaman parlak toylar… ölüm yeminleriniz bile yalan çünkü hiç yaşamadınız. Yüzünüzdeki bu kirli ifade fotokopisidir yalnızlık telaşınızın. Ve tüm bu masumiyetiniz de delil yetersizliğindendi ki kimler günahsız ve yalansız bulunduysa asıl sorumlu onlardılar bu olanlardan. Öznelerde nesnelerde aşklarda dolduramıyorsunuz yoksunluğu. Uzlaşmazlık ve anlamsızlık damarlarımı kabarttınız bense aşktan ve arzudan uzak duruyorum. İlk seni seviyorum dediğim de annemi arzuladığımı anladım, anladım onlar gibi olduğunda ve durduğunda karşımda bunu. Yüksek kalorili bir zamanda yaşıyorduk ben kilo almayalım diye uğraşırken aperatif beslenmekte kararlıydın. Orhan Pamuk niye Nobel aldı? Mevlana niye herkesi sevdi? bugün hava niye yağmurlu? yarın güzel olacak mı?

Yedi uyurların yanında yerim hazırdı benim bu masallardan ne öğrendik ki? Kırk haramiler çaldıklarını sürekli depo ediyorlardı hiç altınları harcarken görmedik sisteme katılmadılar işte ben buna gerçekten masal derim. Şirinleri biri yiyecek mi diye bekledim izledim kimse ölmedi? Çünkü sıkıcı bir iyi orası deli saçması değil akıllı saçması cennet vaadi kokan hatta şirinenin hamile kalmadığı sıkıcı bir iyi…

Ben payıma düşen yerine şahit olmayı seçtim sen bunu hiç fark etmeden gene. Kim soktu bunları aklıma yoksa kötü çocukluklar sonucu büyüyen koca adamların uydurmaları mı tutunmaya çalıştıklarım? Susmak mı erdem konuşmak mı demedim erdem istemedim bu kentsoylu koşulları sevmedim kimseye göre değildi zaten belki sadece bana göre(değildi). Sanki nerde olmamam gerekiyorsa ordaydım ben, başka bir uzam beni mutlu edecek gibiydi. Söyleseydim hangi sokakta hangi yasak bulacak bizi gülmekten zaman kalmadı ama bir tek bunu bilirsin ben ironi hastası bir deliyim. Psikologları sevmem bilirsin her şeyi normalize etmeye çalışırlar bırakmazlar bizleri rahat rahat delirelim. Ardımda fazla yük var çok zaman kaybıyım balıkları düşünmekten…İşte böyle yüzlerce nedenden dolayı gittim dağınık odandan sen yine bunları hiç bilmeden…

Geçenlerde bir çift tanıdım. Baktım çok yabancı durmaktalar iki kişi tek tek tıklım tıklım yalnızdılar. Üzüldüm…



NEM

Hiç yorum yok: