Fotoğraf: Sezen Yalçınkaya

M a t e m a t i s y e n C i n n e t







elif karakoç'a


Kimi fevkalade gözlerle sığınırken
Sığ bir cinnetin ultra-violet rengine
Kimi tenler;kimi ürkek, sığınaksız
Terk edilmiş cephelerde başı eğik,
Yüzünde dudakları eksik, bilhakis
Hastalanmış ifadesinde gözyaşları biriktirmiş;
Hasta, kimyası elementsiz elleri
Evden kaçmıştır kimi tenlerin.

Telafisi cinayet olan bir dil sürçmesiydi
Hayatın kefaretinde fişlenen bedenler!
İşlenen keyfi seyahetlerde kefilsiz elemler!
Hücrelerini bilmeliyim en açık seçik
Küfürlerle dudaklarını boyarken;
Dudakların neden kangren
Dudakların neden aforizma
Dudakların neden ağlayan
Matematisyen cinnet, matrise de chapel!
Yalnızlığın suyuna batıyorum! bak ben!
Giyotinle siyaset, giyotinle eklem
Giyotinle farmakolojik aşklar tartışıyorum!
Seni tartışıyorum Tanrı'larla,
Tanrı'lar mesutlar, Tanrı'lar muharrem
Gecelerin çapaklarını morfinsiz içer Kerem
Geceliği muşamba Şirin'den, o ise eskiz!
Ve biz, silikiz ! Cisimsiz sicimiz!
Silindikçe, ayaküstü intihar eder;
Ayaküstü hayattan gelir ,
Ayaküstü veda edip ,
Ayaküstü terk eder, çıkıp gideriz!

Benim dilimde garip hayvanlar evrimleşir.
Benim dilim neolitik bir hüzün!
Neo-politik bir bütünün
Yapıbozuma uğramış rehabilitesiyim!
Uzun muşambalardan ucuz maskeler
Dikerken gecenin en olmadık saatlerinde

Rehabilite et cinnetimi cennetinde!


Bazen geometrik hatalar da işleyebiliyor keder
Tenin gergin gözkapakları gibi yüzünün haritasına
Yerleşmiş sıradan enlemlerde, ağlamaklı cinnetler.
Bu ırak, bu kırgın seslerle oyalanır
Her sonbahar'da resmi sevgililer!
Akan dudaklar bile matematisyen.
Ak uykular bile suya batıp çıkan;
mitolojik şileb
kronik bekaret!



Tenler, terlerken terk edilirler kendilerinden
Bir de, inişsiz yeryüzünde yüzlerine kapanmış
Tor'un hafızasız kılıçlarıyla ağlarken !
En çok Oedipus ağlamıştır beklentiye
Beraber islenilen zamanların ağırlığına,
Uzun ince cennetlerde ucuzlaşan cehennemlere
En çok kirpikleri üvey, gözdipleri silik Oedipus
Ağlamıştır sevgiye eklemlenen cinayete!
Bir de ben !

umut aroesa.

Fotoğraf:Fırat OLCAY

Hiç yorum yok: